Hepsinin birbirinden farkli, birbirinden ilginc hikayesi vardi. Kimisi papazken, kimisi ünlü bir müzisyenken, kimisi bir misyonerken, kimisi de uyusturucu kacakcisiyken Islamla tanismis ve kendilerine yeni bir hayat kurmuslardi. Bu röportajlar esnasinda mühtedilerin gözyaslarina, sevinclerine ve heyecanlarina da sahitlik ettim. Onlardan yasadiklari zorluklari, hayal kirikliklarini, gelecege dair umutlarini dinledim. Itiraf etmeliyim ki mühtedilerle yüz yüze röportajlar yaparken dinlediklerimden ben de cok etkilendim. Bazi hikayeler günlerce aklimdan cikmadi; yolda yürürken, kitap okurken veya basimi yastipa koydugumda, sonradan Müslüman olan bu insanlarin anlattiklarini, baslarina gelenleri hatirliyordum. Hepsi gercek ve yasanmis olan hidayet öykülerini dinleyip öykülerini okurken bir cok farkli duyguyu bir arada yasayacaginizi; kimi zaman sasiracaginizi, kimi zaman mutlu olacaginizi, kimi zaman da gözyaslariniza engel olamayacaginizi tahmin ediyorum.